Cezbe ve Hüzün,
Dokunma! ruhuma çizdiğim resmine,
Solmasın, gökkuşağından aldığım renkler
Sus! konuşma azât et kelimeleri
Özümden uzaklaşmasın senli kurduğum cümleler
Güneşsen doğma, kal dağların ardında
Gecem bitmesin, görmesin yüzünü bir daha
Umutlarım öksüz, umutlarım yorgun,umutlarım zebun,
Son baharın gazelini soluyan naçar yüreğim;
Binkez ölmektense bir kere ölmekten memnun,
Sen söyle ayrılığın şarkısını, bağır çağır çığlık at,…
İstersen kirpiğinle sinemdeki yarayı kanat,
İnanma, bana aşkıma ve bütün varlığıma
Kölesi ol bugünü ve yarını olmayan hayatın
Baharsan gelme, çiçeksen açma, rüzgarsan esme,….
Kahretsin, ben artık sensiz kışa meftunum,
Kalbimdeki sevgi, boynumdaki kementtin
Aşkına tutsakken, kefen biçtin yıldızıma
Ve şimdi,
Ay ışığının gölgesinde kurulmuş darağacım,
Ölümün kıyısında ağlıyor sırlarım, özlemlerim,yalnızlığım,…
İstemem af olsanda, gönüle dem vuran vuslat olsanda
Çatırdasın yer gök kırılsın sevda yamacındaki kalemim,
Sensiz olsun toprağa düşerken son nefesim,
Yağmursan yağma, harfsen kazınma mezar taşıma
Bırak isimsiz, çiçeksiz ve kimsesiz olsun,…
Aşk kavuşamamaktır zaten
Sen sen isen uğrama gönül yurduma,
Tarumar olmayan iki şehir bıraktım,
Sevdamın sır dolu badesine; cezbe ve hüzün,….
Benim için onlar yaşasın,…
Erkan Çil