ÇANAKKALE DESTANI
(Özet)
İtilaf devletleri olan İngiltere, Fransa, Rusya
Amaçları boğazları geçip, İstanbul’u almak,
Bu gidişle kolay olacaktı Rusya ile bağlantı kurmak
Yıkılmak üzere olan Rusya’yı kurtarıp
Doğu cephesindeki ittifak kuvvetlerinin,
Batıya yığılmasını durdurmak
Gözlerini dikmişlerdi İstanbul’a
Toplanıp birlikte çıktılar yola
İstenmeyen bir savaş başlıyordu Anadolu’da
3 kasım 1914’ te başladılar saldırmaya
Keşif saldırısı için yapılmış güya
19 şubat 1915 ‘ te tekrar geldiler
Seddülbahir, Kumkale’yi topa tuttular
28 şubatta yine geldiler
Geldikleri gibi çabuk döndüler
18 mart 1915 günü 26 adet gemiyle
Gece karanlığında geldiler yine
Türk mayın gemisi NUSRET döşedi mayınları
Çanakkale’den çıkış yok temizleyeceğiz hainleri
İlerleyen düşman gemilerinin
Üzerinde patlıyordu Türk mayınları
Çekiyorlar gemilerini tek tek geriye
Tekrar gelecekler düşmanlar Çanakkale’ye
Geliyorlar düşmanlar, yine geliyorlar yılmadan
Mayınları döşedi mehmetler geçilmez buradan
İlerliyor düşman gemileri Çanakkale’ye
Bilmiyorlar sonları varacak nereye
La havle vela kuvvete illa billah diyerek
Kaldırıyor Seyit onbaşı 276 kiloluk dev mermiyi
Ateşleyip batırıyor koca gemiyi
Akılları sıra yapacaklar hile
Çanakkale’nin geçilmez olduğunu göremediler bile
Ağır yenilgiye uğrayıp kaçan düşmanlar
Karadan yardım görmedikçe
Boğazı geçemeyeceklerini anladılar
Bu sefer karadan harekât başlattılar
25 Nisan 1915 saldırdılar karadan
Düşman temizlenmeden çekilmek yok buradan
Mehmetçikler siperde, yardım eyle yaradan
Askeri teçhizatımız oldukça zayıf, kağnıyla geliyor mermi
Mehmetçikte vatan sevgisi var, o hiç geri dönermi
Ya Allah, ya Bismillah, Allahu ekber
Diyerek ilerliyor ortalık bir mahşer
Allah Allah sesleri dağları inletiyor
Türkün iman dolu kalbi buna yetiyor
Mustafa Kemal Paşa sesleniyor Askerine
Size ölmeyi emrediyorum, dönmeyi değil,
Hasan beni koru mevzi değiştireceğim
Tamam Mehmet haydi çabuk ol
Üstümüze geliyor yağmur gibi mermiler
Helal et hakkını Hasan belki göremem
Ya burada ölürüm, …..ah vuruldum Hasan
Ölürüm dönmem buradan gazi de olsam
Yağıyordu mermiler yağmur gibi süzerek
Patlıyordu bombalar gök gibi gürleyerek
Atıyordu kalpler Allah Allah diyerek
Şehit oluyordu Mehmetler ilerleyerek
Anadolu’nun dört bir yanından gelen Mehmetçikler
Hepsi ana kuzusu, bu vatan için ölecekler
Anası kınalamış oğlunun saçını gönderiyor sefere
Dikkat et yavrum bu vatan toprağında bastığın yere
Komutanı soruyor askere; Asker saçın neden kınalı
Asker cevap veremiyor komutana , bilmiyor niye
Anasına mektup yazar, saçım neden kınalı, komutanlar sorarlar
Burada iyiyim merak etmeyin herkese bolca selamlar
İngilizler netice almak için geldiler
Tüm güçleriyle Gelibolu’ya yüklendiler
Gelibolu düşmek üzereydi mermiler yağıyordu
Yağmur değil sanki kan akıyordu
Kınalı Ali’nin komutanı yerinde duramıyordu
Birer birer şehit olanları orada görüyordu
Henüz birliğe yeni katılan erlerini
Dua ederek oraya göndermek istemiyordu
Komutanın düşünceli halini gören Kınalı Ali ve arkadaşları
Komutanına yalvararak oraya gitmek istiyordu
Çaresiz kalıp, elinden bir şey gelmediğini
İstemeyerek ölüme gönderdiğini çok iyi biliyordu
Bu bölükten kimse sağ kalmadı, hepsi şehit oldular
Aslanlar gibi savaştı vatana kurban oldular
Aradan bir zaman geçer Gelibolu kurtulur
Kınalı Ali’nin ailesine yazdığı mektubun cevap gelir
Babası der; Oğlum Ali, nasılsın iyimisin, gözlerinden öperim
Öküzün birini sattık paranın yarısını sana
Öbür yarısını da cepheye gidecek kardeşine ayırdım
Kalan öküzün yanına kendimi koşuyorum
Böylece tarlayı sürüyorum
Zor oluyor ama nede olsa yürüyorum
Sen bizi merak etme düşünme artık
Ananın da sana biraz diyecekleri var
Anası der; Oğlum Ali yazmışsın
Kafamdaki kınayla dalga geçtiler
Kardeşime de kına yakma demişsin
Komutanın ve arkadaşların her ne derse desinler
Söyle onlara seninle dalga geçmesinler
Oğlum bizim buralarda üç şeye kına yakarlar
Gelinlik kıza, ailesine çocuklarına kurban olsun diye
Kurbanlık Koç’a, Allah’a kurban olsun diye
Askere giden yiğitlerimize, vatana kurban olsun diye
Ben de seni kınaladım yavrum bu vatana kurban olasın diye
Alırsa vatanım benden olsun ona küçük hediye
Eli silah tutan oğlunu savaşa gönderen analar
Canına can katan Koçyiğitler, babalar
Bu vatan uğruna verilen binlerce canlar
Sizin kanlarınızla yoğruldu kara topraklar
253.000 şehit verdik biz bu savaşta
Nice Mehmetler öldü hepsi genç yaşta
Çok kayıplar verildi her iki taraftan burada
Bu vatan uğruna verildi şehitler, bu topraklarda
Yaşlı genç demeyip eli silah tutan eller
Bu vatan uğruna canlarını verenler
Çanakkale destanını siz yazdınız
Bu vatanı bizlere siz bıraktınız
Ey bu vatan uğruna şehit düşen Mehmetler
Vatan için öldünüz, vatana kurbansınız
Sizler bizim içimizde hepiniz canansınız
Sizi andıkça çarpıyor yine yürekler
Kucağını açmış cennet sizleri bekler
Sizlerin sayesinde buradayız elbette
Ruhlarınız şad olsun mekanınız cennette
Yılmaz ÖZDEMİR 17.03.2008 Çanakkale zaferinin yıldönümünde yazdım.
Kınalı Ali Babasından gelen mektubu okuyamadı mektup geldiğinde Ali şehit olmuştu zaten.
Ünlü şairimiz Merhum, Mehmet Akif ERSOY ‘un Çanakkale Şehitlerine adlı şiirinden çok sevdiğim bir parçayı da aşağıya ekledim
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer
Ne buyüksün ki kanın kurtarıyor tevhid’i
Bedr’in aslanları ancak bu kadar şanlı idi
Sana dar gelmeyecek makber’i kimler kazsın
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın